Scientia potentia est...
Kemalpaşa, Dibek Sokak, Çanakkale Merkez/Çanakkale, Türkiye
Bugün | Randevu ile |
Sorunuzun yanıtını bulamadıysanız lütfen modushukukarabuluculuk@gmail.com adresine yazarak bize ulaşın.
Yukarıdaki tanım, gerçek hayattaki yansımaları içerse de resmi olmayan bir tanım. 6325 sayılı Kanun'daki (md. 2) resmi tanımla arabulucu;
- Görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren,
- Onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren,
- Tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması hâlinde çözüm önerisi de getirebilen, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişi.
Arabulucunun faaliyetini yürütebilmesi ve imzaladığı belgelerin geçerli olması için Adalet Bakanlığı tarafından tutulan arabulucular siciline kaydedilmiş olması şart. Arabuluculuk siciline kayıt için ise (6325 sayılı Kanun md. 20);
- Türk vatandaşı olmak,
- Mesleğinde en az beş yıllık kıdeme sahip hukuk fakültesi mezunu olmak,
- Tam ehliyetli olmak,
- Bazı suçlardan mahkum olmamak,
- Terör örgütleriyle iltisaklı veya irtibatlı olmamak,
- Arabuluculuk eğitimini tamamlamak ve Adalet Bakanlığı tarafından yapılan yazılı sınavda başarılı olmak koşullarını yerine getirmesi gerekiyor.
Dava şartı olan arabulucululukta başvuru; karşı tarafın, karşı taraf birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yerindeki veya işin yapıldığı yerdeki adliyede yer alan arabuluculuk bürosuna, arabuluculuk bürosu kurulmayan yerlerde ise görevlendirilen mahkeme yazı işleri müdürlüğüne yapılması gerekiyor. Başvuru üzerine, arabuluculuk bürosu tarafından, o bölgedeki komisyon başkanlıklarına bildirilen listeden bir arabulucu belirleniyor.
Ancak tarafların listede yer alan herhangi bir arabulucu üzerinde anlaşmaları halinde bu arabulucu görevlendirilebiliyor. Böylece rastgele belirlenecek bir arabulucu yerine, süreci yürütecek arabulucu iki tarafın da tercih ettiği biri olabiliyor.
İhtiyari arabuluculukta gönüllülük ön planda olduğu için, tarafların sürecin arabuluculukla yürütülmesi ve arabulucunun seçimi konusunda anlaşmış olması esas.Ancak bu anlaşma, illa ki kol kola girerek başvuru yapmayı gerektirmiyor. Taraflardan biri, listede kayıtlı arabuluculardan birini seçebiliyor. Veya aynı zorunlu arabuluculukta olduğu gibi arabuluculuk bürosuna başvurarak rastgele bir arabulucu atanmasını isteyebiliyor.Bu durumda, kendisine başvurulan arabulucu diğer tarafı arabuluculuk sürecine davet ettiğinde davet kabul edilirse arabulucu göreve başlamış oluyor.Burada arabulucuya başvuru, dava açılmadan önce veya davanın görülmesi sırasında olabilir.Ancak hem zorunlu hem de ihtiyari arabuluculukta, arabulucunun arabuluculuk siciline kayıtlı olmasının öncelikle şart olduğunu belirtmekte fayda var. Önemli bir husus; dava şartına tabi olan yani dava açmadan önce arabulucuya başvurunun zorunlu olduğu bir uyuşmazlıkta
doğrudan arabulucuya ya da arabululuculuk merkezine başvuru yapılabilir.
Dava şartı olan (zorunlu) arabuluculukta; adliyede bulunan Arabuluculuk Bürosuna başvurulmasından, arabulucu tarafından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı duruyor ve hak düşürücü süreler işlemiyor
Bu şekilde ihtiyari başvuruda, arabuluculuk sürecinin başlamasından sona ermesine kadar geçirilen süre, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmıyor (Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu md. 16/2).
Arabuluculuk süreci, dava açılmadan önce arabulucuya başvuru halinde, tarafların ilk toplantıya davet edilmeleri ve taraflarla arabulucu arasında sürecin devam ettirilmesi konusunda anlaşmaya varılıp bu durumun bir tutanakla belgelendirildiği tarihten itibaren işlemeye başlıyor.
Dava açılmasından sonra arabulucuya başvuru halinde ise, mahkemenin tarafları arabuluculuğa davetinin taraflarca kabul edilmesi veya tarafların arabulucuya başvurma konusunda anlaşmaya vardıklarını duruşma dışında mahkemeye yazılı olarak beyan ettikleri ya da duruşmada bu beyanlarının tutanağa geçirildiği tarihten itibaren süreç işlemeye başlıyor.
Kanuna göre, dava şartı olan arabuluculuk görüşmelerinin ilk iki saat ücretini (sonuçta anlaşma olmaması halinde) devletin karşılaması gerekiyor.
Görüşme süresi iki saati aşarsa, aşan kısmı (anlaşma olmasa da) taraflar ödüyor. Anlaşma olursa da her şekilde arabulucu ücretini taraflar yükleniyor.
Dava şartı uyuşmazlıkları dışındaki tüm başvurularda yani ihtiyari arabuluculukta ise, anlaşma olsun ya da olmasın ücreti tarafların ödemesi gerekiyor.
Anlaşma olup olmaması, ücretin ne kadar olacağını da etkiliyor. Eğer başkaca bir ücret belirlenmediyse, arabulucunun ücreti Asgari Ücret Tarifesine göre tayin ediliyor.
Konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen bir uyuşmazlık üzerine anlaşma yapıldıysa arabulucunun "en az ücreti" yüzde olarak belirleniyor. Söz konusu yüzde, bir arabulucunun görev yapması halinde; ilk 200.000TL için yüzde 6, sonra gelen 320.000TL için yüzde 5, şeklinde yüzde 1'e kadar azalarak devam ediyor.
Anlaşma olmazsa da yapılan toplam görüşme saatine ve uyuşmazlık türüne göre ücret belirleniyor.
Bu ücretleri değerlendirirken dikkate alınması gereken en önemli husus, arabuluculuk süreci sonunda arabulucunun da imzaladığı anlaşma metninin ilam niteliğinde yani mahkeme kararı gücünde olabilmesi.
Bu etkiye rağmen arabulucu ücretleri davada üstlenilecek ücret ve masrafların yanında çok düşük. Çünkü arabuluculukta masraflar konusunda "yok"lar var.
Mesela başvuru harcı, karar harcı, istinaf harcı, temyiz harcı yok. Vekalet harcı yok, tebligat masrafı yok, bilirkişi masrafı yok. Yıllarca süren yargılamada duruşmalara katılmak ve dilekçe sunmak için ödenen ulaşım ve sair masraflar yok, davada kısmen de olsa kaybedilirse karşı tarafın avukatına ödenecek vekalet ücreti yok...
Modus Hukuk Arabulucuk
Telif Hakkı © 2024 Modus Hukuk Arabuluculuk - Tüm Hakları Saklıdır.
Çanakkale Arabulucu Serkan MERMER Çanakkale Merkez Arabulucu Serkan MERMER Arabuluculuk İhtiyari Zorunlu Arabulucu Modus Hukuk Serkan MERMER Sağlık Hukuku Spor Hukuku Enerji ve Maden Hukuku Fikri Sınai Haklar Uzman Arabulucu
TÜRK MİLLETİNİN ATASI İLE HUSUMETİ OLAMAZ, HUSUMETİ OLAN İLE MUHABBETİMİZ OLAMAZ!
Serkan MERMER